10 Mayıs 2010

Sigara ve Kul Hakkı


Sigaradan nefret ederim, kokusuna dayanamam, tiksinirim. Bir futbol fanatiği olmama rağmen bu seneye kadar digitürk maç yayını veren yerlerde maç seyredemedim çünkü kendi evimde digitürk/dsmart olmadığı için sigara içilen o yerlere gitmem gerekiyordu, ama gidemezdim. Zira o kafeler, kahvehaneler masmavi bir duman içinde olurdu. Maç sonu eve dönüşte elbiseler zift gibi olur, koku odaya siner sabaha kadar havalandırmak gerekirdi.

Hükümetin kapalı yerlerde sigara yasağı uygulaması sekiz senedir yaptığı en iyi icraatlardan oldu. Sigara içenin aslında en az kendisi kadar çevresine de zarar verdiğini herkes biliyor. Buna rağmen sizin yanınızda sigara içenler, dumanı ne tarafa gidiyor diye dikkat etmeyenler, sizi fazla hassas olmakla suçlayanlar,... insanı çileden çıkarıyor. İnsanın akrabaları, dostları, arkadaşlarının sigara içmesi; dost meclisinde bile size azap ve işkence yaşatıyor. Neyse ki insanlar şimdilerde başkalarına karşı daha nezaketli davranıyor. İnsanlar eskiden otobüs ve trenlerde bile sigara içerlermiş. O zamanlara rastlamadım çok şükür. Ama şehirler arası yolculuklarda şöförün sigara içmesinden pekçok defa muzdarip oldum. Belki de çok hassasım. Pekçok üst seviye otobüs firmasında buna rastlardım, şöför camını açıp sigarayı yakınca koku arkalara kadar gelir,ve ben de sinir olurdum. Son bir iki yıldır rastlamadım. Ya yanınızdaki adam 6 saat boyunca sigara içseydi. Hiç düşünmek istemiyorum.

Aynı husus namaz kılarken de geçerli. Özellikle cumalarda üzeri leş gibi kokan insanlar beni çileden çıkarıyor. Kardeşim bari cumaya üzerine sigara kokusu sinmemiş elbise ile gelin. Daha da kötüsü 5 vakit namaz kılıp, 20 vakit sigara içenler de var, üstelik neredeyse tüm alimler sigaraya haramdır diye fetva verdiği günümüzde. Onları kınamıyorum, ben sütten çıkmış ak kaşık gibi günahsız bir kul değilim ama bu nasıl bir tenakuzdur çözemiyorum.

Çocukluğumdan beri kocası sigara içip kendileri içmeyen kadınlara hep hayret eder hem de acırdım. Bu adamın bu huyuna nasıl katlanıyor diye. Oysa o da çoktan pasif içici olmuştu. En acısı da çocuklar. Küçük yaştan itibaren babasının dumanı altında yaşıyorlar. Bu konuda hassasiyet gösteren tiryaki babaya çok az denk geldim.

Kul hakkı diye birşey var. Bu insanlar bunun hesabını diğer tarafta nasıl verecekler? Yorulmuşsunuz, ıslanmışsınız, güç bela bir durağa sığınıyorsunuz ve yandaki amca dumanı yüzünüze yüzünüze üflüyor. Müslüman adamsın, beni bir defa daha nerede bulup da helallik isteyeceksin? Hadi beni buldun veya ben helal ettim, ya yandaki, ya diğeri, ya başka yerde rahatsız ettiklerin, ya çocukların? Zehirlediğin çocuklarının hesabını, onların rızkından kesip sigaraya verdiğin paraların hesabını nasıl vereceksin? Adam 600 lira asgari maaş alıyor dörtte birini sigaraya veriyor. Başbakanın gecekondu ziyaretlerinde karşılaştığı manzara o kadar yaygın ki...Yaptığı bazılarına popülizm gibi gelebilir ama o insanların büyük kısmı sigarayı bırakmış ve çoluk çocukları rahat nefes almışlar.

Bu yazıyı yazmama vesile olan ve sigaraya bağlı nefes darlığı başlangıcı teşhis edilince sigarayı bırakan enişteme selamlarımı sunar, acil şifalar dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder