13 Mayıs 2010

İki Deniz ve Sol'un Görüntüleri


Mümtaz’er Türköne’nin 9 Mayıs Pazar günü Zaman Gazetesi’nde çıkan İki Deniz ve Sol'un Görüntüleri isimli yazısından Deniz Gezmiş ve sol düşünce hakkındaki yorumu:

“Geçtiğimiz hafta, idam yıldönümü vesilesiyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hatırladık. Kanaatimi tekrarlayayım: Bu idamlar bir haksızlıktı. Hem Deniz Gezmiş'lere hem de daha sonraki nesillere. Bu idamlar 12 Mart dönemine son noktayı koymadı, 12 Eylül'e giden upuzun terör yıllarının başlangıcını oluşturdu. Deniz Gezmiş'i bir kişilik modeli olarak benimsemiş çok sayıda genç, kavgada hayatını kaybetti. Aynı modelin peşinden giderken karşısındakinin canına kıydı. Deniz Gezmiş'i hem asanlar hem de ona ağıt yakanlar, Deniz Gezmiş'in adını duvarlara yazarken canından olan gençler üzerinde sorumluluk taşıyorlar. Deniz Gezmiş asılmasaydı, durulacak ve 1974'te Ecevit affıyla kuvvetle muhtemeldir ki yeni bir hayata başlayacaktı. Belki de bugün, Deniz Baykal'ın rakibi olacaktı.

Deniz Gezmiş'in hikâyesi gerçekte solun, yani eşitlik peşinde koşanların değil, kanı kaynayan ve macera peşinde koşan gençlerin darbeciler tarafından nasıl kullanıldığını anlatır. Görüntülerde hep masum ve meydan okuyan haliyle duran Deniz Gezmiş'i hatırlayın. Sırtında Amerikan pilotlarının giydiği montla bir Amerikan motosikletine binip Amerikan emperyalizmine karşı kır gerillasını başlatma hikayesi, o yaştaki bir gencin bile inanamayacağı kadar çocuksu bir hikâye. Onlar darbe ortamı hazırlamak için kullanıldılar; sonra darbe gerekçesi olarak asıldılar.

Türkiye'nin çoğu zaman çocuksu, sıklıkla haksızlığa uğramış sol damarı, hep darbelerin ve darbecilerin gölgesinde kaldı. Eğer devrim yapacak işçi sınıfı yoksa, önce burjuva devrimi yapılır; bunun için ilerici subaylarla ittifak edilir. Bu tez Sol'u, sadece ve sadece elindeki silahla iktidar peşinde koşan darbecilerin oyuncağı haline getirdi. Sol, bu burjuva devrimi tezi ile evden kaçıp kötü yollara düşmüş oldu. Kendisini bataklıktan hâlâ kurtaramadı.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder