18 Mayıs 2010

Bursaspor Şampiyon

Bu blogda güncel futbol yazıları yazmayı düşünmüyordum ama Bursaspor’un şampiyonluğu sonunda kararımı değiştirdim. Bursaspor’un şampiyonluğu şunu gösterdi. ‘Top yuvarlaktır, futbol 90 dakikadır futbol 3 skorlu bir oyundur, önümüzdeki haftalara bakacağız’ vs futbol geyikleri aslında boş. Kader planında ne yazılıysa o oluyor ve Allah çalışana veriyor. Hoş Fenerbahçe çalışmadı diyemeyiz. G.Saray ve Beşiktaş’a oranla çok çok iyi bir sezon geçirdiler. Son maçta da daha da yapabilecekleri birşey yoktu. Ama sezon boyu istikrarı tam tutturamadılar. En baştaki çok iyi 8 hafta (oyundan çok skor tabii ki- antalya’ya attıkları gol unutulamaz) ve gerçekten çok iyi bir 11 hafta. Aradaki kötü haftalar Fenerbahçe’yi yaktı. Fakat Bursaspor penceresinden bakınca sezon boyu, hatta geçen sezonun ikinci yarısından itibaren harika bir takım ruhu oluşturduklarını görüyoruz.

Beşiktaş’ta çilesini doldurduktan sonra Ertuğrul Sağlam, son bir buçuk yılda takımı ve şehri adeta ellerine aldı ve müthiş bir uhuvvet havası oluşturdu. Allah’ın cemaate rahmetle muamelesini bir kez daha görülmesine vesile oldu. Bursa takım oyuncuları ve şehir halkı olarak müthiş bir birliktelik sağladı.

Erken havlu atan Beşiktaş ve Galatasaray’ın taraftarları da destek çıkınca psikolojik olarak şampiyonluk havasına girdiler ve mütevaziliğiyle ön plana çıkmış hocalarının önderliğinde havalara girmeden şampiyonluğa ulaştılar. Takımdaki gol dağılımına bakınca şunu görüyoruz. Bursaspor tam manasıyla takım oyunu sayesinde şampiyon oldu. Yani bir iki oyuncu ön plana çıkıp takımı taşımadılar. Hüseyin, Ömer, Ali Tandoğan, Tuna ve Zapotocny gibi büyük takımlarda yolu kesilen tecrübeli oyuncular ve Ozan İpek, Volkan Şen gibi Ertuğrul Hoca’nın piyasaya sunduğu genç yıldızlar ile Battalia Ivan ergiç ve İvankov gibi ligimiz ölçüsündeki kaliteli yabancılar iyi bir karışım oldular.

Bu bir devrim şüphesiz. Futbolu takip ettiğim yaklaşık 20 yıldır, bu seneye kadar değil bir Anadolu takımı, Trabzonspor’un bile bir daha şampiyon olacağına inanmıyordum. Herkes olmasa da futbolu takip edenlerin %90 dan fazlası benim gibi düşünüyordu.Geçen sene Sivas bunu kıracak gibi oldu. Ama sonrasında başına gelenler ümitlerimizi hepten yıkmıştı. Nasip Bursa’ya imiş. Çocukluğumuzdan beri hayalini kurduğumuz birşeyin aslında ütopya olmadığını da görmüş olduk. Açıkçası şu anda doğru teknik direktörü bulmaları ve seyirci desteğini Bursa ölçüsünde sağlamaları halinde Eskişehir ve Ankaragücü’nün de bunu yapabileceğini düşünüyorum. Yıllardır bir atılım yapmalarını beklediğim Kayseri ve Antep ise seyirci kültürü oluşturana dek buna ulaşamayacaklar.

Devrimin ikinci yüzü de şu, Bursapor Şampiyonlar Ligi’ne direk katılma hakkı ve oldukça yüksek miktarda geliri kazanma şansını da yakalamış oldu. Seneye Barcelona, Inter, M.United, R.Madrid gibi büyük takımlardan bazılarının yolu Bursa’ya düşecek. Bu çok güzel birşey.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi takım oyunu şampiyon oldu ve oyuncular bireysel olarak ön plana çıkmadılar. Böyle olunca da öne çıkan isim Ertuğrul Sağlam oldu. Son yılların en başarılı hocası olduğu muhakkak. Onu 2. Ligden gelen Kayseri’nin başında ham halinde görmüştük. Ama o zaman bile çok başarılıydı. Uefa onu Avrupa’da en çok gelecek vaat eden 20 teknik adam arasında göstermişti. Daha sonra ise çilesini doldurmak üzere geçtiği Beşiktaş’ta adeta yandı ve Bursaspor’da pişti. Bence Beşiktaş’ın geçen seneki şampiyonluğunda onun da önemli bir payı vardı. Düşme korkusu yaşayan Bursa’yı bir devrede Uefa yarışına sokmuştu geçtiğimiz yıl. Ve bu sene de mütevaziliğini koruyarak, yavaş ama kararlı ve emin adımlarla tevekkül ede ede Bursa’yı buraya getirdi.

Şu an bir Galatasaray taraftarı olmama rağmen küçükken ilkokul beşinci sınıfa kadar bir Beşiktaş taraftarıydım.(doğuştan X takım taraftarıyım diyen herkese inanmayın) İlkokul 4’ e geçtiğim yaz Beşiktaş Türkiye ligleri transfer rekoru kırarak o zamanın parasıyla 70 milyara Ertuğrul Sağlam’ı transfer etmişti. Onu ve eşini bir gazetede görmüştüm. Eşinin başı kapalıydı. Muhafazakar bir futbolcuydu o.O vakitten sonra Hakan Şükür’ü tanıyana dek benim yıldızım oydu.

Hiç unutmuyorum ilk sezonunda 22 gol attı ve Beşiktaş şampiyon oldu. Sonraki yıl 18 gol attı. Sonraki uzun yıllar Beşiktaş formasını başarıyla giydi. Toshack onu defansta bile oynatmıştı.

Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli üçlüsü kariyerlerinin sonlarına geldiler/ geliyorlar. Biri 2008’de, biri geçen sene ve biri de bu son iki hafta ikinci baharlarını tekrar yaşadılar. Artık yerlerini Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas, Rıza Çalımbay ve Mehmet Özdilek gibi isimlere bırakıyorlar. Ertuğrul Sağlam bu yeni kuşağın parlayan yıldızı. İnşallah Beşiktaş kapısını kapayıp bursa kapısını açan Allah kendisine daha güzel kapılar da açar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder