26 Nisan 2010

Sinema: 2001 A Space Odyssey

Klasik filmleri izlemeyi hep sevmişimdir. Çünkü onlar geçen zamana kendini kabul ettirmiş, farklı zamanların farklı insanlarına hitap edebilmeyi başarmışlardır. Ancak klasik film izlerken de bilinmesi gereken şeyler vardır. Öncelikle bir filmi izlerken o filmin çekim tarihini bilmek gerekir. İnsan kendini o zamana göre motive etmeli o zamanın şartlarını göz önünde bulundurmalıdır. Kimi klasikler o kadar başarılıdırlar ki böyle birşeye hiç ihtiyaç duymazsınız, onlar kendileri sizi içlerine çeker ve sizi farklı bir zamana götürürler ve siz de hiç yadırgamadan izlersiniz. Ancak bazı klasik filmlerin de belli açıdan şanssızlıkları vardır. Onlar yapılmamış farklı bir orijinalliğe imza atmışlardır ve takip eden yıllarda o orijinallik başka filmlerde tekrarlana tekrarlana bir klişe haline gelmiştir. O klişeyi başlatan filmin sizin izlediğiniz film olduğunu bilmezseniz sıkılabilirsiniz.
Stanley Kubrick’in 2001 A Space Odyssey isimli 1968 yapımı filmi bana yukarıdaki cümleleri ilham etti. Film her haliyle sıradışı bir film. Çok az diyalog içeriyor. Kendisinden sonra çekilen ne kadar uzay filmi veya bilim kurgu varsa hemen hepsi bu filmden etkilenmiş ya da takipçilerinden muhakkak etkilenmiştir. Cem Yılmaz bile filmin başındaki maymunlu sahneyi ti’ye alan bir bölüm koymuştu Arog’da.

Açıkçası sonuna kadar sabırla izlesem de filmden pek birşey anlamadım. Fimin en başında ve ortasında karanlık bir ekranda çalan bir müzik var, yaklaşık 2 dakika sürüyor. Film öyle başlıyor, ortada “intermission” deyip yine bu müzik var. Örneğin niye böyle birşey yapılmış, ne manası var anlamadım.

Film besbelli derin bir felsefi arkaplana sahip veya o arkaplana göndermede bulunuyor. Odyssey Yunan mitolojsinden geliyor. Ayrıca evrim teorisine yoğun bir atıf var. Film 4 milyon yıl önce maymun gruplarının aralarındaki mücadele ile başlıyor. Filmin sonunda insanoğlu uzay yolculuğu hatta zamanda yolculuk yapıyor. İnsan zekası ürünü bilgisayar insana hükmeder hale geliyor, ama insan tarafından fişi çekiliyor yine. Bakınız.com’daki yorumunda Ufuk Eriş uzun uzun anlatmış bu arkaplanı.

Film pekçok ödül almış, Star Wars ve Star Trek efsanelerinin de öncüsü, saygı duyarım ama filmi pek sevemedim.Bununla birlikte, yine de her Kubrick filminde olan arka plandaki klasik müzikler ve muhteşem görsel güzelliklerle (özellikle yer çekimi olmayan uzay aracı içindeki dizaynlarle)izlenilebilirliğe sahip olduğunu belirteyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder