14 Eylül 2010

Anayasa Referandumu

Bugün 13 Eylül 2010. Türkiye yeni bir döneme giriyor. Anayasa değişikliği referandumundan %58 “evet” çıktı. Doğudaki BDP boykotunu da hesaba katarsak bu yüzde 65-70’lere çıkacak. Zira 12 Eylül akşamı onlarca televizyondaki tüm yorumcular boykota giden vatandaşların sandığa gitselerdi tamamının da evet diyeceğinden emindi.

Bu sabah Ankara ve İstanbul Savcılıklarına Kenan Evren ve etrafındakiler hakkında suç duyurusu yapıldı. Zaman aşımı meselesi var. Yargılanıp yargılanmayacakları şüphelidir. Ama bu bile büyük aşamadır. Mesele 90 yaşındaki Evren’in yargılanması değil. Artık Ergenekoncular, Balyozcular ve bilumum darbe heveskârları kolay kolay böyle heveslere kapılamayacaklar.

Bu referandum benim de ilk oy kullandığım seçim oldu. Daha önceki seçimlerde çeşitli sebeplerden ötürü oy kullanmamıştım. Siftahı da böyle yapmış olduk. Kütahya’da evetlerin oranı % 74 çıktı.

Referandumda ittifak yapan MHP ve CHP kurdukları hayır ittifakıyla ancak %42’ye ulaşabildiler. Bu yüzdenin içinde onlarca küçük parti olduğunu düşünürsek bu iki parti referandumun kaybedeni oldular. Tasvip edelim veya etmeyelim BDP siyaseten rüştünü ispatladı. Bu noktayı görmek gerekiyor. Tehditler vardı belki ama bu kadar yüksek oranda bir boykot beklemiyordum. Bölge halkı maalesef BDP ’nin; daha doğrusu Öcalan’ın dediğini yapıyor belli oranda. Açılım politikalarının niye gerçekleşmediğini de hesaba katarak Ak Parti kurmaylarının bu meseleyi doğru analiz etmesi lazım.

Ve halk oylaması gününün en trajik, en komik olayı: Hayır kampanyasının önderi Kemal Kılıçdaroğlu oy kullanamadı. Yani kendisi bile “hayır” diyemedi. İşin daha da trajikomik yanı ise bu ihtimalin 6 ağustos tarihinde Zaman Gazetesi’nde manşet olmasıydı. TRT’de Ekrem Dumanlı şunu açıkladı: Bu haberi yapan genç muhabirimiz bu ihtimali Kılıçdaroğlu’na sorduğunda CHP liderinin ‘yok öyle bir şey’ diyerek (yarı azarlama da içeren bir şekilde) bu soruyu geçiştirmişti. Daha ne desek boş, bu hadise siyasi tarihimizin en komik noktalarından biridir. Günlerce villa polemiği yapıp kendisinin villası ortaya çıkması, ya da İstanbul Büyükşehir Bld. Başkanlığı’na aday olup İstanbul’da kaybolması, her gittiği şehirde o şehrin meşhur ürünü( kayısı, fındık, incir...)üzerinden referandumdan bahsetmesi, herkesin bilmesine rağmen Kürt ve Alevi olduğunu anlamsız bir şekilde saklamaya çalışması, bugün şöyledir dediğini ertesi gün tam tersi yönde olarak iddia etmesi… Bilmiyorum ileride bu günler nasıl hatırlanacak.

Yeni değişiklikler vatana millete hayırlı olur inşallah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder