20 Aralık 2010

Avrupa'da Yılın 11'i


Adettir, yılsonu gelince herkes çeşitli dallarda yılın en iyilerini seçer. Ben de kendi düşüncelerime göre futboldan böyle bir seçki hazırlayayım dedim. İlki Avrupa futbolunda 2010 senesinin en iyi 11 oyuncusu listesi.

Cesar: Tartışmasız bir şekilde 2010 yılının ve son yılların en iyi kalecisi oldu. Dünya Kupası kaldıran Casillas’tan bile daha iyi işler yaptı bu sene.

Ashley Cole: Defansın solu denilince eskiden hep Roberto Carlos gelirdi. Son yıllarda böyle oyuncu olmadı. Biraz zor olsa da Chelsea’nin başarılı sol bekini seçtim buraya. İngiliz oyuncu takımının şampiyonluğuna çok önemli bir katkı yaptı bu sene ve bana göre yılın en çok ön plana çıkan sol beki oldu.

Maicon: İçimdeki ses hâlâ Dani Alves daha iyi dese de Interle 3 kupa kaldıran sağ bek Maicon 2010 yılının en iyi sağ bek pozisyonu oyuncusu oldu.

Puyol: Onun ilk kez Barcelona forması giydiği günleri hatırlıyorum. Çok genç yaşta formayı giydi ve yaklaşık 10 yıldır hiç kaybetmedi. Günümüz Barcelona efsanesinin temel direklerinden ve İspanya’nın şampiyonluğunda çok katkı sağladı. Almanya’ya attığı yarıfinal golü yıllarca unutulmayacak.

Pique: Günümüzün tartışmasız en iyi savunma oyuncusu bana göre.

Xavi: Messi ve Iniesta ile kurdukları üçlü ileride van Basten-Rijkaard-Gullit üçlüsünü hatırlatmayacak kadar efsanevi olacak. Zaten en iyi üç oyuncu seçildiler. Bu üçlünün beyni diyebileceğimiz Xavi bu sene yine farkını hissettirdi. Büyük maçların hemen hepsine damgasını vurdu. İspanya’nın şampiyon oluşunda en çok katkılardan biri de ondandı.

Iniesta: Herkesin Ronaldinho’ya hayranlık duyduğu günlerde benim en çok sempati duyduğum oyuncu oldu Andres Iniesta. Puyol ve Xavi gibi onun da ilk kez forma giyişini hayal meyal hatırlıyorum. Liseye yeni başlamıştım. Bu da kim şimdi demiştim. Herkes Xavi’ye hayranken üniversiteli arkadaşlarıma hararetli bir şekilde asıl en iyi bu, deyişimi hatırlıyorum bir de. Chelsea’ye o golü de zaten o sezon attı. Bu sene de Dünya Kupası’nı getiren golü atmış oldu. Muhtemelen FIFA, Xavi veya Messi’yi değil onu yılın futbolcusu seçecek.

Ronaldo: Portekiz’in kibir abidesi Ronaldo bu sezon da müthişti. Her hareketinden etrafa yayılan kibrinden dolayı hiçbir zaman ona ısınamayacağım belki de. Ama adam robot gibi. Manchester’dan gelip Real Madrid’de 25 gol attı. Bu sene daha şimdiden 17 attı. Herhalde Messi ile beraber 40 geçecekler bu sene. İnşallah sakatlanmazlar.

Sneijder: Inter ile 3 kupa kaldıran Hollandalı, Dünya Kupası’nda da 5 gol atıp takımını finale taşıdı. Talihsizliği Messi-Iniesta-Xavi üçlüsü ile aynı nesilde olması. Eğer onlar olmasaydı bu sene yaptıklarıyla açık ara dünyada yılın futbolcusu seçilecekti.

Messi: Söyleyecek bir şey yok. Maradona bize keşke İspanya’yı seçseymiş dedirtse de Dünya Kupası dönüşü o çökmek bir yana çok daha iyi döndü. 15 maçta 17 gol atmış ligde. Hem de Villa varken yanında. Nazar değmesin. Böyle bir oyuncuyu izlemek büyük şans. Pele ve Maradona’dan bile daha iyi bence. Üstelik Ronaldinho gibi birkaç yılda sönmedi. Bir de Ronaldo gibi kibirli değil, sempatik. Herkes bunun için seviyor onu biraz da. İkisinin gol attıktan sonraki gol sevinçlerini ve arkadaşlarıyla olan tavırlarını bir izleyin, farkı göreceksiniz.

Forlan: Herşey Galatasaray’a Ali Sami Yen’de o ikinci golü attıktan sonra oldu. Gitti, Athletico Madrid ile UEFA ve Süper Kupa kazandı. Dünya Kupası’nda 5 müthiş gol attı ve kupanın en değerli oyuncusu seçildi. Takımını yarıfinale taşıdı. Drogba ve Milito’nun önünde yılın en iyi forvetiydi.

Jose Mourinho: Bir başka Portekizli kibir abidesi daha. Ama adamı sevmemek başka hakkını vermek başka. Mourinho tartışmasız en iyi teknik direktör şu anda. Ferguson’dan bile daha iyi. Bir de kibirli olmasa bu kadar. Barcelona’yı elemesi onu daha da azdırdı sanki. Son mütevazi cümlesini 2003’te Porto’nun başında Denizlispor’a söylemişti. Daha sonra da oyuncularından başka kimseye alçak gönüllü olmadı. Ama takır takır kupaları almaya devam ediyor.

Yedekler: Casillas, Dani Alves, Cambiasso, Milito, Robben, Drogba.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder