14 Aralık 2010

Medeniyet Krizi



Türkiye'de dört dörtlük bir yazılı basın varolamadı. Bu ülkenin bir Le Monde'u, bir The Guardian'ı, bir The New York Times'ı olamadı hiçbir zaman. Bunun en temel nedeni, bu ülkede yazılı kültürün olmaması iddiası değil. Bu iddianın iler-tutar tarafı yok. Bunun en temel nedeni, bu ülkenin entelijansiyasının bile farkına varmaktan uzak olduğu her hâlimizden belli olan, esaslı bir medeniyet krizi yaşıyor oluşumuzdur.
Medeniyet krizi, varoluşsal bir buhrandır: Hayatımızın yönünü, istikametini yitirmesi, yersiz-yurtsuzlaşmamız, sanattan düşünceye, gündelik davranış biçimlerinden mimariye, mutfak kültüründen bütün zevklerimize ve beğenilerimize kadar hayatımıza yön veren, hayatımızı anlamlı kılan göstergebilimsel düzenimizin çökmesi, anlam haritalarımızın yerle bir olmasıdır.
Medeniyet krizinin hayatın her alanına sirayet ettiği bir kara parçası her zaman oraya buraya savrulmaktan, özgüvenini yitiren insanlar komedyasının kara mizahlarına, traji-komedilerine tanık olmaktan kurtulamaz. Böyle bir coğrafyanın insanları, kendileri düşünemezler; onların adına başkaları düşünür; kendileri seçemezler, beğenemezler, kölecesine bağlandıkları başka dünyaların insanları, çevreleri beğenilerinin, zevklerinin ve her türlü seçimlerinin câzibe merkezidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder