15 Şubat 2011

Sahabeler ve Sonrakiler

Asr-ı Saadet'te, insanlar kendilerini, giderek tamamlanmakta olan bir dinin rükünlerini yerine getirmeye adamışken; Asr-ı Saadet'ten sonraki insanlar, kendilerini tamamlanmış bir dinin içinde buldular. İlkinde insanlar dinin hükümlerini içselleştirerek yollarına devam ederken; ikinciler, içine doğdukları tamamlanmış dini kendi yaşayış tarzına uyarlamaya girişti. Böylece sahabi ile sonrakiler arasındaki telakki tarzı kapatılması imkân dışı kalan bir yarılmayla ayrıldı.

Böylece sahabeler kendilerini dinin öngörülerine doğru değiştirmeye çabalarken sonrakiler, dini, içinde yaşadıkları dünyanın şartlarına göre algılamaya girişti. Herkes ona kendi dünya görüşüne, felsefi telakkisine, hatta keyfine göre bir anlam vermeye çalışınca; din ne ise o olarak değil, fakat herkesin ona izafe ettiği görüşe göre anlam kazanmaya başladı.


[Rasim Özdenören-Yeni Şafak-13.01.2011]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder