1942 yapımı film Hollywood tarihinin en meşhur ve en büyük klasiklerinden biri. Kazablanka, 2. Dünya Savaşı esnasında Almanya işgalinden kaçan başta Fransızlar ve Yahudilerin Paris-Marsilya-Kazablanka-Lizbon hattından ABD’ye yaptıkları iltica yolculuğunun Kazablanka ayağında geçiyor.
Rick isimli bir Amerikalı, Fransız sömürgesi durumundaki Fas’ın Kazablanka şehrinde büyük bir kafe işletmektedir. Burası göç yolculuğundaki birçok zengin ve sosyetenin uğrak merkezidir. Ayrıca burada Lizbon’a geçemeyenler için geçiş belgesinin karaborsası vardır.
İki Alman kurye Marsilya-Kazablanka arasında öldürülür ve ellerindeki geçiş belgeleri çalınmıştır. Bu belgeler Rick’in eline geçer. Ayrıca ünlü bir Yahudi lider eşiyle birlikte toplama kampından kaçarak buraya gelmiştir. Peşinden Alman üst düzey görevliler de şehre gelir. Filmin büyük kısmının geçtiği kafede olaylar tam bir curcunaya dönüşür. Ancak bu curcunanın içinde Yahudi liderin eşi Ilsa ve Rick arasındaki Hollywood’un en ünlü aşk hikâyelerinden biri de barınmaktadır. Başrollerdeki Humprey Bogart ve Ingrid Bergman bu filmden sonra oldukça şöhret kazanmışlardır.
Film sonraları klişe olan pek çok tema barındırmakta. Örneğin filmin en sonundaki aşkı uğruna fedakârlık yapma olgusu Yeşilçam’da pek çok kere gördüğümüz bir klişedir ve doğuşu burada oldu belki de. Filmdeki bir başka klişe doğuşu da Yahudilere yapılan soykırımın arka plana yerleştirilmesi olsa gerek. Bu filmden başlayarak Yahudi sermayesi yüzlerce filme katkıda bulunarak bu soykırımı herkese ezberletti son 70 yılda. Bunu yaparken de 1948’den başlayarak Filistin’de olanları da hiçbir zaman Hollywood’un gündemine sokmamayı başardılar. Bu sebeple Kazablanka’ yı izlerken “off yine mi” dedirtiyor.
Öte yandan klasikleri ve aşk hikâyelerini sevenler için kaçırılmaması gereken bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder