Ezanın Yasaklı Yılları isimli kitapta ( Ayhan Yıldırım-Özge Yayıncılık-2010), Kazım Karabekir anlatıyor:
“18 temmuz 1923’te mecliste, Tevfik Rüştü Bey, anayasada (Teşkilât- ı Esasiye) dinimiz açık bir şekilde yazılmalıdır, diyordu…Ben söz aldım ve sordum, anayasada dinimizin İslamiyet olduğu zaten yazılıdır..’ Tevfik Rüştü Bey, hangi kanaati haykıracaksın ve anayasaya hangi dini yazdıracaksın? Hıristiyanlığı mı?...’ diye sorunca bu sırada Mahmut Esat (Bozkurt) Bey söz aldı ve sertçe cevap verdi: Evet Hıristiyanlığı, çünkü İslamiyet ilerlemeye manidir. Bu dinle yürünmez ve bize kimse ehemmiyet vermez.”
Tartışmaya Fethi Okyar da katılarak, “Evet, Karabekir! Türkler İslamiyeti kabul ettiklerinden böyle geri kaldılar ve İslam kaldıkça bu halde kalmaya mahkûmdurlar. Bunun için İslam kalamayacağız” diyecekti… Mahmut Esat Bozkurt’un dile getirdiği, İslam’ın ilerlemeye engel olduğu inancı o dönemde neredeyse pek çok kimsenin yaygın kanaatini almıştı.(sayfa 32)
İnönü,[Karabekir’e] Müslüman olduklarından dolayı bugüne kadar istiklalin kendilerine verilmediğini ve Müslüman kaldıkları sürece müstemleke devletlerin bilhassa İngilizlerin daima aleyhte olacaklarını, hatta kazanılan istiklalin de her zaman tehlikede olacağını söyler.(s. 33)
Türkçe ezan uygulamasının başlaması hakkında İngiliz Büyükelçisi Ronald Lindsay’in sözleri:
“Laik Türkiye’nin Müslümanları artık İngiliz İmparatorluğu için bir tehlike olmaktan çıkmıştır.” (s. 36)
İkinci bölümde Harun Tokak ezanın doğuşunu anlatıyor. Bilal-i Habeşi’nin müezzin olma hikâyesini ve ezanın nasıl okunmaya başlandığını kendine has destansı üslubuyla aktarıyor.
Üçüncü bölümde Prof. Dr. Hayrettin Karaman Hoca ezanın İslâm dininin bir şiarı olduğunu ve neden Arapça dışında okunamayacağını oldukça güzel bir şekilde açıklıyor. Yine Türkçe namaz tartışmalarını yorumluyor.
Benim en beğendiğim bölüm olan son kısımda ise Ümit Meriç “Yeryüzü bana mescit kılındı.” Hadisinin ışığında ezan, namaz ve cami mimarisi gibi konularda görüşlerini dile getiriyor. Ayrıca dünyanın değişik yerlerinden ezan ve namaz hatıralarını anlatıyor. Özellikle Norveç ve Amerika hakkındaki yorumları ve hayalleri oldukça enteresan. Gökdelen kültürü ve ezan hakkında da ilginç tespit ve önerileri var.
İyi okumalar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder