28 Temmuz 2010

Okudukça: Zeytindağı

Falih Rıfkı Atay’ın Zeytindağı’nı okuyorum. Boğaziçi’nin adı dışında herşeyi güzel kütüphanesinden ödünç alınma bir kitap bu da. 1970 yılında basılmış.

Bir kitabı satın almak her zaman çok güzeldir ama ben eski kitapları okumayı seviyorum. Elimde 40 yaşında, yapraklarının sararması dışında çok güzel korunmuş bir kitap var. Üstelik eskiliğin yanında duraklamaları oynadığımız öğrenciliğin de etkisiyle henüz kütüphanenin yolunu terk edemiyoruz. Eski kitap okumak güzel, ona sahip olamamak üzücü.

Zeytindağı 1970 yılında o zamanlarki 1000 Temel Eser serisi içinde MEB tarafından basılmış. Devrin başbakanı Süleyan Demirel iki sayfalık klişe laflardan oluşan bir önsöz yazmış.

Zeytindağı’na karşı önyargılıydım aslında. Daha önce de birkaç kez okumayı düşünmüş, ancak hep ertelemiştim. Sebebi ise yazarının Cumhuriyet Dönemi’nin klasik ideolojisine sahip adamlarından olduğunu düşünmemdi. Hani 1923 (veya 1919) öncesini tarih öncesi devirlerden farzedip geçmişe söven, sonrasını ise en uygar yaşayış tarzı telakki eden klasik tek parti anlayış ve zihniyetine sahip, itibar ve mevkiini korumak adına devrin politikacılarına yağcılık yapan yazar veya gazetecilerden biri....Bu ifadeler ağır oldu belki ama Atay’ın olaylara objektif bakamadığı düşüncesi çok açık kitabın pekçok yerinde. Kitabın pekçok yerinde Efendimiz'e pekçok hakaret içeriyor. Önder Sav'ın "Hacca gitmeyin, Araplara para kaptırırsınız" tarzı repliklerinden dolu her yer.
Öte yandan kitap 1915 sonrası Kudüs ve çevresini ilk elden anlattığı ve yukarıda değindiğim ideolojik ve tarafgir anlatımı sağlıklı bir değerlendirmeye tabi tutabilecek muhakeme gücüne artık ulaştığıma inandığım için kitabı okumaya karar verdim. Yazar elbette yüzde yüz yalan yanlış bilgiler vermiyor. Çok değerli analiz ve gözlemler de var. Acı gerçekler de var. Yazarın adeta iğrenerek anlattığı tablolar beni hüzne boğuyor çok yerde. Bir çok kez böyle mi olmalıydı diyorum.

Enver-Talat-Cemal Paşalar ile özellikle de Cemal Paşa ile olan hatıraları ağır basıyor başlarda. Bu zatlarla igili pekçok anektodu ik ağızdan anlatıyor. Onları alabildiğine yeriyor. Haksız sayılmaz da, ülkeyi 10 yılda yıkıp parçalayan bu garip adamların savunulacak pek yanları yok. Bıraktıkları miras bugünkü derin devlete en büyük dayanak oluşturmuş durumda.

1 yorum:

  1. Kütüphanemdeki en değerli kitaplardandır Zeytindağı hele ki o sağda resmini koyduğun heryerde bulabileceğin bi kitapta değildir eğer bulmuş okumuş ve bunu anlamışsan yazık sana. Herşeyden önce Araplar hakkında söylediği herşeyde sonuna kadar haklı. Peygambere hakaretten bahsediyorsun eğer varsa böyle bir bölüm ki ben hiç hatırlamıyorum bunu fotoğraflarıyla ya da sayfa numarası ve paragrafıyla korsun öyle kuru kuru üç beş cümleyle olmuyor bu işler.

    YanıtlaSil